Şöyle bir argüman ortaya koymak mümkündür:
(1) 1. Korintliler Mektubu'na göre Pavlus Hristiyan Bildirisi (Çarmıh ile ilgili bildiri) ile 'Yunan bilgeliği' ve 'Yahudi doğaüstücülüğü' arasında aynı bağlamda bir karşıtlık kullanır.
(2) Bu karşıtlık özsel/ilkesel ise Pavlus’a göre Hristiyan bildirisi, Yunan bilgeliği ve Yahudi doğaüstücülüğü ile çelişir.
(3) Hristiyan bildirisi Yahudi doğaüstücülüğü ile çelişmez.
3.1. Hristiyan bildirisi, Yahudi Mesih inancı ile uyumlu şekilde mucizelere (ör. diriliş) dayanır.
(4) O halde Müjde bildirisi ile Yunan bilgeliği arasında özsel/ilkesel bir karşıtlık yoktur.
Buradaki Hristiyan bildirisini A görüşü, Yunan bilgeliğini X ve Yahudi doğaüstücülüğünü de Y ile gösterirsek, bu argümanı şöyle ifade edebiliriz:
(1) A [görüşü] hem X ile hem de Y ile aynı şekilde çelişkilidir.
(2) A [görüşü] X ve Y ile ya özsel olarak çelişkilidir ya da değildir.
(3) A [görüşü] X ile özsel olarak çelişkili ise Y ile de özsel olarak çelişkilidir ((1) ve (2)'den)
(4) A [görüşü] X ile özsel olarak çelişkili değildir.
(5) A [görüşü] Y ile de özsel olarak çelişkili değildir ((3) ve (4)'ten )
Pavlus 1. Korintliler’de Müjde bildirisinin, yani İsa’nın Çarmıha gerilmesinin, iki grup tarafından reddedilmesine değinir. Greklerin bilgelik, Yahudilerin ise doğaüstü belirtiler temelinde Müjde mesajını reddettiğinden söz eder. Buradaki karşıtlık her iki grup ile de kurulur. Dolayısıyla Pavlus’un Hristiyan bildirisinin Grek bilgeliği ile çeliştiği sonucuna varmak isteyen kişi aynı sonuca Yahudiler ile ilgili de varması gerekir. Oysa Hristiyan bildirisinin Yahudi inancı üzerine temellendirildiği ve Yahudi inancı ile özsel veya ilkesel hiçbir çelişkiye sahip olmadığı söylenir. O halde buradan hareketle Pavlus’un Hristiyan bildirisi ile Yunan bilgeliği arasında özsel bir çelişkinin bulunmadığını düşündüğü çıkarımı yapılabilir.
Esasında bu sonuca metin incelemesi ile de ulaşmak mümkündür. Hem Mektubun genel bağlamı hem kurulan karşıtlığı hem de kullanılan dil Pavlus’un maksadının farklı olduğuna işaret eder. Örneğin Çarmıhla ilgili mesajın hem Grek hem de Yahudi mevcut arka plan inançları ile uyumsuzluk yaşadığı görülmektedir. Söz gelimi çarmıha gerilmiş bir Mesih konsepti dönemin Yahudileri için yabancı ve tuhaftır. Ancak bu Mesih kavramı ile çarmıhın çelişik olduğu anlamına gelmez. Zira çarmıh bildirisi temellerini Eski Ahit’ten alır. Benzer şekilde bu Hristiyan bildirisinin mevcut Grek fikir dünyası ile uyumsuz olması da, onun bilgelik ile çelişik olduğu anlamına gelmez. Zira Pavlus bu sözlerin hemen akabinde Mesih’in hem Tanrı’nın gücü (Yahudilerin doğaüstücülüğüne karşılık olarak) hem de Tanrı’nın bilgeliği (Greklerin bilgelik itirazlarına karşılık olarak) olduğu söylenir (1. Korintliler 1:24). Bu açıklamaların hemen ardından ise Pavlus retoriksel bir anlatım kullanır ve zıtlıklar kurar: “Tanrı’nın ‘saçmalığı’ insan bilgeliğinden daha üstün, Tanrı’nın ‘zayıflığı’ insan gücünden daha güçlüdür” (1. Korintliler 1:25). Elbette Pavlus burada Tanrı’nın saçmaladığından veya zayıflığa sahip olduğundan bahsetmez. Metni böyle okumak yazarın kastının anlaşılmadığının apaçık bir göstergesidir.
Tüm bu söylenenler ışığında Pavlus’un bilgeliği küçümsediğini ve reddettiğini söylemek metinden çıkarılabilecek meşru bir çıkarım veya yorum değil gibi görünmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder